Yine bir sabah, yine bir sinir arbedesi. Araban yoksa çekeceksin tabi. Kendime kızıyorum, neden hala bir arabam yok diye.

Ramazan olduğu için işe saat 8’de başlıyoruz, bu da benim için 7.50-7.55’de evden çıkmak demek. Gel gör ki aşağıda bekleyen bir aracın yoksa, Uber geç kaldıysa ya da şoförün ortalarda yoksa yandın. Yandın derken gerçekten yanıyorsun ama. Hava 40 derece, ana yola yürümek zorundasın ve tesadüfen seni götürmek isteyecek bir arabanın ya da taksinin gelmesini bekliyorsun. O sıcakta beklemekten zaten gözün dönmüş, adam kaç para derse vereceksin. Çöle götürse bile hadi gidelim dersin o serin arabaların içinde erimiş beyninle.

İşte bu sabah yine bunu yaşadım. Üstelik Uber’in gelmesini beklediğim için geç kaldığımdan. Uber Katar’da kullanılıyor kullanılmasına da, ne zamanlamaları ne de şoförlerinin kaliteleri İstanbul ya da başka bir şehirdeki Uber ile karşılaştırılabilir seviyede. Öyle bir Uber düşünün ki şoförleri GPS kullanmayı bilmiyor, nereye gideceğinizi size soruyorlar ve hata yaptıklarında kötü puan vermeyin diye size yalvarıyorlar.Özellikle Katar gibi bir yerde, hiç bir şoför ve taksicinin sözüne güvenmemeniz gereken bir yerde Uber sizin tarafınızı tutsa da, ya geç kalmayı kabul edip Uber şoförünüzün canının istediği zamanda yola düşeceksiniz, ya da diğer şoförlerle kumar oynayacaksınız.

Bu olayın üstüne geç kalmamak için Uber’e bir de 15 QR iptal ücreti ödedim. Anlayacağınız bugün işe gelmemin bedeli sıcak bir güneş banyosu, sinirlerde yıpranmalar ve 10 QR’lik yolu 25 QR’e getirmeye geldi.