Meksika Seyahat Notları

Meksika’ya gitmeden önce hakkında bildiğim tek şey yemekleriydi. Oysa ki Meksika o kadar büyük bir ülke ki (Türkiye’nin yaklaşık 2,5 katı), yemekleri gibi şehirleri ve insanları da oldukça renkli ve hareketli. Şimdi size 2 haftada Meksika’yı nasıl gezdik, hangi güzergahı nasıl takip ettik, bilseydik neyi farklı yapardık madde madde anlatacağım. Ama önce temel bilgiler;

Meksika vizesi:

Türk vatandaşlarından online Meksika vizesi isteniyor fakat geçerli bir Amerika vizeniz var ise bunu göstermeniz yeterli olacak. 

Meksika para birimi:

Meksika’da bazı yerlerde (özellikle otellerde) Amerikan Doları kabul edilse de genelde Mexican peso (MXN) kullanılıyor. Havaalanındaki döviz bürolarındaki kurlar çok farklı ve bazıları şehirdekiler ile aynı, bu nedenle Meksika’ya gitmeden kuru bir kontrol edin derim.

Meksika’da izlediğimiz güzergah:

Biz 2 haftalık tatilimizin sadece 2 tam gününü Mexico City’e ayırdık ve bu 2 günün ardından Cancun’a uçtuk. Uçuşlar genellikle gidiş-dönüş 100 Euro. Alternatif olarak Merida’ya da uçabilirsiniz.

Cancun Havaalanı’ndan kiraladığımız araba ile şu rotayı izledik: Cancun (1 gece) – Playa Del Carmen – Xpu Ha (1 gece) – Tulum (4 gece) – Valladolid – Chichen Itza (1 gece) – Merida (1 gece) – Izamal – Holbox (4 gece)  

**Araba kiralayanlar için önemli not: Meksika’da internet biraz sıkıntılı, bu nedenle gitmeden önce Google Maps uygulamasını telefonunuza yükleyin ve Meksika ve Yucatan Yarımadası’nın offline haritalarını indirin. Uygulama yürüyüş yollarını göstermese de araç kullanırken çok ihtiyacınız olacak. 

Meksika’yi ne zaman ziyaret etmeli:

Meksika Aralık- Nisan aylarında en yoğun dönemini geçiriyor. Biz Eylül ayında gittik ve ara sıra yağış olmasına rağmen hava oldukça sıcaktı. Yoğun  sezon olması özellikle Yucatan Yarımadası’ndaki her daim pahalı olan otel fiyatlarını etkiliyormuş. 

 

acs_0071
Palacio de Correos de Mexico – Mexico City

 

Şimdi Meksika ile ilgili bilmeniz ve oradayken yapmanız gerekenler;

1- Tulum artık fotoğraflarda gördüğünüz turkuaz denize sahip değil.

Tulum bir hippie şehri. Sahil şeridi boyunca yoga, meditasyon ya da ekoloji konseptli şık oteller var. Eğer sahil şeridinde kalmak istiyorsanız otel fiyatları oldukça pahalı. Bölge olarak Tulum’un en lüks olan oteli olan Azul Hotel ile bizim kaldığımız Playa Xcanan arasındaki sahil şeridinde kalmanızı öneririm. Lüks opsiyonu düşünenler için Azul Hotel’in geceliği düşük sezonda 300 Euro ve ekolojik otel olduğundan, odalarında geceleri elektrik yok.

Tulum’a vardığımızda beklentilerimizden düşük bir yerle karşılaştık. Ne denizi o fotoğraflardaki gibi maviydi, ne de otelimiz gecelik verdiğimiz 100 Euro’ya değiyordu. Yine de birkaç gün sonra kendimizi tatilin akışına bıraktık ve Tulum’un keyfini çıkarmaya başladık. Odamızı kumsal üzerinde bir odayla değiştirdik ve sabahları uyanınca ilk işimiz denize atlamak oldu. Biraz da denizin turkuaz rengi geri gelir diye umutlanmadık değil ama beklediğimiz olmadı. 

2015 yılından sonra 2. dalga olarak 2018 yazında başlayan deniz yosunu problemi Eylül ayında da devam ediyordu. Karayip denizi sahilleri olan Cancun, Playa Del Carmen ve Tulum bu durumdan etkilenen yerler. Bu nedenle Tulum’a gitme nedeniniz deniz ise rotanızı değiştirip Isla Mujeres veya Cozumel adalarında kalmak isteyebilirsiniz. 

Tulum’da birçok pahalı restoran göreceksiniz. Bundan sıyrılmak isterseniz akşamları iScream Bar’da tacolarınızı yerken canlı müzik dinleyebilir, ya da gündüz şehir merkezine inip (arabayla veya bisikletle) salaş Don Cafeto – La Marca Del Cafe’nin burritolarından tadabilirsiniz.

 

img_6046
Tulum sahilleri

 

2- Turistik bir yere dönmeden Holbox adasına mutlaka gidin.

Holbox adası henüz keşfedilmemiş harika bir ada. Cancun’un batısında kalan Chinquila’dan her yarım saatte çıkan feribotlar ile sadece 25 dakikada ulaşabileceğiniz bu adada flamingoları izleyip balina köpekbalıkları ile yüzebilir, deniz yosunlarının donatmadığı sahilinde hamaklarda yatarak güneşlenebilir ve mükemmel gün batımını izleyebilirsiniz.

Holbox ile ilgili detaylı blog yazım için ‘Meksika’da Holbox’u Ziyaret Etmek İçin 8 Neden’ isimli blog yazımı okumanızı tavsiye ederim. 

acs_0131

3- 5 Yıldızlı her şey dahil otellere meraklı değilseniz Cancun’da kalmayın.

Biz Cancun’a geç saatte vardığımız için 1 gece orada kalmayı tercih ettik. Sahil şeridinde sıra sıra beş yıldızlı otellerin bulunduğu Cancun, Amerikalıların gözde tatil yeri. Eğer her şey dahil konseptinde, Karayiplerde bir tatil yapmak istiyorsanız Cancun’u tercih edebilirsiniz fakat bizim gibi keşfetme meraklısıysanız 1 gece yeter de artar bile.

 

acs_0079
Cancun NYX Hotel

 

4- Playa Del Carmen yerine yarım saat uzaklığındaki Xpu-Ha’da kalın.

Cancun’dan Tulum’a doğru yol alırken Playa Del Carmen’de mola verin. 5th Avenue’deki hediyelik eşya dükkanlarına göz atıp La Cueva del Chango’da öğle yemeği molası verdikten sonra Tulum yolunda, yaklaşık yarım saat ilerideki Xpu-Ha Serenity Eco Luxury Tented Camp’de en azından 1 gece kalın.  

Serenity Eco Luxury Tented Camp doğa içindeki lüks çadırlardan oluşuyor. Sahil 10 dakika yürüme mesafesinde fakat orada da otelin kendine ayrılmış yerinde güneşlenebilir, margaritalarınızı yudumlayabilirsiniz. Otelin etrafında yapacak pek bir şey olmadığından, kamp konaklamasını deneyimlemek için sadece 1 gece kalmanızı tavsiye ederim. 

 

img_5922
Serenity Hotel – Xpu-Ha

 

5- Mexico City için sadece 2 gün yeterli.

Mexico City çok kalabalık ve gürültülü. Özellikle tarihi merkezde her köşeden bir müzik sesi geliyor. 

Metrolar oldukça ucuz. Eğer metro ile ulaşımınızı sağlayacaksanız, öğleden sonra 5 ile akşam 9 arasında kendinize başka bir alternatif bulmanız gerekiyor. Şehirde Uber yaygın ve normal taksilerden çok daha ucuz. 

Biz tarihi merkezde City Centro Ciudad de Mexico’da kaldık. Zaten 2 gün kalacaksanız ilk günün yarısında tarihi merkezi keşfetmenizi, öğleden sonra Soumaya Müzesi’ne gitmenizi, ertesi günü de Frida Kahlo Muzesi’ne ve Coyoacan marketine ayırmanızı tavsiye ederim. 

Frida Kahlo Müzesi için sırada beklememek adına biletinizi önceden online alın. Giriş 200 MXN ve fotoğraf çekmek istiyorsanız üzerine bir de 30 MXN veriyorsunuz.  

Coyoacan markette ise mutlaka öğle yemeği molası vermelisiniz. Tostados adlı taco büfesinde tostados yemelisiniz. Sanıyorum Meksika’da yediğimiz en başarılı yemekti bu.

 

acs_0077
Soumya Muzesi

 

6- Chichen Itza’yı görmek istiyorsanız geceyi yakın çevresinde geçirin.

Yucatan Yarımadası’na gitmişken dünyanın yeni yedi harikasından biri olan Chichen Itza’yı görmeden olmaz. Sabah 8’de açılan Mayaların eski yerleşim yeri dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerle doluyor. Eğer herkesten önce gidip sıra beklemeden içeri girmek, rahatça fotoğraf çekmek isterseniz tavsiyem yakın çevrede bir otelde kalmanız. Etrafta yapılacak pek bir şey yok, bu nedenle beklentilerinizi düşük tutmanızda fayda var. 

Biz Piste’de bulunan La Casa de Las Lunas isimli otelde kaldık (geceliği 25 Euro) ve sabahtan araba ile 5 dakikada Chichen Itza’ya ulaştık. Diğer bir alternatif ise, biraz daha pahalı olan Mayaland Hotel. Bu otelin Chichen Itza’ya direk girişi var bu nedenle aracınız ile gitmeniz gerekmiyor. Chichen Itza’ya giriş 254 MXN.

img_6519

7- Sarı şehir Izamal’ı ve renkli Valladolid’i görmeden geçmeyin. 

Merida’ya ve Chichen Itza’ya yolculuk, Valladolid ve Izamal’siz olmaz. Sarı şehir olarak bilinen Izamal’de her ev sarı ve beyaza boyanmış. 1993 yılında Papa John Paul II’nin ziyareti nedeniyle Vatikan bayrağının renklerine boyanan şehir aslında pek turistik değil. 2002 yılında Meksika’nın 35 büyülü şehrinden (Pueblo Magico) biri olarak seçilen bu ufak şehirde eski bir Maya piramidinin üzerine yapılmış olan kiliseyi görmemeniz mümkün değil. Bunun dışında süslü faytonlarla şehir turu atabilir, piramit kalıntılarını gezebilir ya da Museu de Artesanias’ı ziyaret edebilirsiniz. 

Valladolid Izamal’den biraz daha büyük ve turistik. Otantik Meksika kültürü ve tarihini barındıran şehirde bir tur atıp, öğle saatlerinde La Casona de Valladolid’de açık büfe Meksika yemeklerinden tadabılırsınız. (açık büfe bira dahil 330 MXN). Valladolid et yemekleri ve misket limonu çorbası (lime soup) ile ünlü. 

 

acs_0098
Izamal

 

8- Cenotelerde yüzün ya da dalış yapın.

Meksika’da yaklaşık 6000 cenote var. Mayalar zamanında insanları kurban etmek için kullandıkları su dolu bu yer altı mağaraları şimdi milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Yucatan Yarımadası’nda hangi cenotelere gitmek istediğinizi önceden belirleyip haritanızda işaretleyin çünkü yol boyunca oldukça fazla cenote ile karşılaşacaksınız. Instagram için güzel kareler arıyorsanız tavsiye edeceğim cenoteler:

The Pit – sadece dalışa izin veriliyor bu nedenle ne yazık ki yüzmek için gidemiyorsunuz. (giriş 350 MXN)

Cenote Calavera – Tulum’dan kolaylıkla ulaşılabilecek bu cenotede hem yüzebilir hem de dalış yapabilirsiniz. (100 MXN)

Cenote Suytun – Bir diğer fotojenik cenote olan Suytun, Valladolid yakınlarında. 

Cenotelere erken saatlerde gitmeye özen gösterin çünkü sabah 10-11 gibi dolmaya başlıyorlar ve bazıları çok kalabalık oluyor. 

 

img_5899
Cenote Azul

 

9- Merida’da en azından 1 gece geçirin.

Merida büyük bir şehir fakat merkezi yarım günde yürüyüp herşeyi görebiliyorsunuz. Akşamı geçirmek için tavsiyem Park Sta Lucia. Bu meydana 19:00 gibi gelin, 500 Noches veya Bryan’s Burger Bar’da oturun ve yemeğinizi yerken meydandaki ücretsiz Meksika müziği ve dansı şovunu izleyin. 

Eğer hamak satın almak istiyorsanız Merida hamak satın almak için en iyi yer. 150-300 MXN arasında olan fiyatlar hamağın büyüklüğüne ve yapıldığı materyale göre değişiklik gösteriyor. 

1 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. dostoyevskininotekisi dedi ki:

    Ah negzelmiş, Meksika sınırında küçük bir balıkçı köyünde hayal ederim kendimi hep

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın