Bu seneki doğumgünümü Marakeş’te geçirdim. Kuzey Afrika’da bulunan Fas’ın (Morocco) hemen ortasındaki Arap şehri Marakeş’e psikolojik olarak hazırlıklıydık. Ne de olsa Katar’da yaşamıştık fakat tabi evdeki hesap çarşıya uymadı.
Fas’a Genel Bakış:
Arap ülkeleri içerisinde Fas, Mısır, Sudan ve Cezayir’den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip ülkedir. Nüfusun büyük bir bölümü Berberilerden oluşur ve resmi dilleri Arapça olmasına rağmen devlet dairelerinde Fransızca konuşulmaktadır.
Bir yanı Atlantik Okyanusu, diğer yanı Arap ülkeleriyle çevrilmiş olan Fas’a birçok Amerikalı, İngiliz ve İspanyol turist akın ediyor. Fas’ın kalbinin attığı yer ise ülkenin 5. büyük şehri olan egzotik kızıl şehir Marakeş.
Marakeş Hakkında
Kızıl şehir olarak bilinen Marakeş, otantikliği, insanları, mimarisi ve kültürü ile diğer Arap ülkelerinden kesinlikle çok farklı. İçine girdiğiniz an kendinizi adeta bir film sahnesinde hissettiren şehir, Ortadoğu ülkelerinden çok farklı.
Doha ya da Dubai kadar güvenli değil ve şehri keşfederken insan, motor ve hayvan seslerinden oldukça yorucu hissediyorsunuz. Özellikle Medina bölgesi adeta bir kaos içinde. Sokaklarda herkes sizinle konuşuyor, ‘orası açık değil buraya gelin’ ya da ‘nereye gidiyorsunuz yol göstereyim beni takip edin’ diyen çok, ve paramızı almak için yaptıkları bu ufak oyunlara kanmamamız gerektiğini neyse ki internetten okumuştuk.
Marakeş’te her yeri yürüyerek gezmek mümkün olsa da arabanız varsa yapabileceklerinizin sayısı da artıyor. Biz kaldığımız 4 gün sürece her yeri yürüyerek keşfettik ki Medina’da kalıyorsanız arabanızın olmaması aslında bir avantaj.
**Google Maps’te Marakeş’in haritasını telefonunuza indirin ve offline haritayı yönünüzü bulmak için kullanın!
Marakeş’e ne zaman gitmeli, kaç gün kalmalı?
Marakeş’te hava sıcaklığı, yaz aylarında 45-50 derecelere kadar çıkıyor. Ortadoğu ülkelerinden farkı nemin olmaması ve bu nedenle gece gündüz sıcaklık farkının da çok fazla olması. Marakeş’i ziyaret etmek için en uygun zaman ilkbahar ve sonbahar ayları. Biz Mart ayında gittiğimizde hava sıcaklığı gündüzleri 25 dereceyken geceleri 14 dereceye kadar düşüyordu.
Eğer sadece Marakeş şehir merkezini görmek istiyorsanız ve zamanınız yoksa sadece 2-3 gün yeterli. Daha fazla zamanınız varsa ki bunu kesinlikle tavsiye ederim, normal planınıza en az 3 gün daha ekleyerek Sahara Çölü turu yapın. 1-2 günlük Zagora çölü turu yapanlar var ama bu turlar ne yazık ki gerçek Sahara Çölü deneyimini sunmuyor. Sahara Çölü (Erg Chebbi) Marakeş’ten 10 saat uzaklıkta, bu nedenle turlar en az 2 gece konaklamalı oluyor. 4×4’ler ile 4 kişilik tur 800 € iken minibüs ile turlar 110 € civarı. Tur detayları için buraya tıklayabilirsiniz.
Eğer gitmişken Chefchaouen (mavi şehir) ve Fez’i de görelim derseniz tatilinize 1 hafta daha eklemeniz gerekecek.
Marakeş geçimini ana olarak turizmden sağladığı için Ramazan ayında Orta Doğu ülkelerindeki gibi restoran ve dükkanlar kapalı değil.
Fas pahalı mı?
Fas’ta zenginlik ile fakirlik iç içe geçmiş durumda. Genel olarak Orta Doğu ülkelerinden pahalı değil fakat Marakeş’te sokak kafelerinde 3 €’ya yemek yiyebilirken ünlü La Mamounia Oteli’nin restoranında bu rakam 100-200 €’ya kadar çıkabiliyor.
Alışveriş için her zaman pazarlık yapın ve söyledikleri fiyatın yarısından fazla para vermeyin. Taksiye pek ihtiyacınız olmayacak ama eğer taksiye binerseniz de pazarlığınızı yapın zira herkes kafasına göre bir miktar söylüyor.
Yukarıda Euro olarak bilgileri verdim çünkü Fas’ın para birimi Dirhem olmasına rağmen alışveriş için bazı dükkanlar Euro da kabul ediyor. 10 Dirhem 1 Euro olarak düşünebilirsiniz.
Marakeş’te nerede kalmalı?
Marakeş’e ilk gidişinizse mutlaka bir Riad’da kalın. Riad adını verdikleri geleneksel evlerin içerisinde ortak bir avlu oluyor ve burada ya havuz ya da misafirlerin oturacağı bir alan bulunuyor.
Riad konaklama ücretleri otellerden çok farklı değil fakat gerçek bir egzotik deneyim yaşamak istiyorsanız kesinlikle bir Riad’da kalın. En lüks riadlardan bazıları şöyle: El Fenn, Royal Mansour, La Sultana, Riad Yasmine. Biz Riad Karmela’da kaldık ve gayet memnun kaldık.
Riad’ınız Medina içerisindeyse havaalanından gidiş gelişinizi riadınız ile ayarlayın derim, çünkü Medina’ya taksiler girmiyor ve Medina labirenti içerisinde kendinizi kaybetmeniz olası. Biz Riad Karmela’ya tek yön transfer için 15 € (150 Dirhem) verdik.
Biz her zamanki gibi otel konaklamamızı Booking.com ile ayarladık. Siz de bizim kaldığımız Riad Karmela’da kalmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Marakeş’te nereleri gezmeli?
1- Medina Souqs ve Jemaa el-Fna Meydanı:
UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunan eski şehir Medina, keşfedilmeyi bekleyen cevherlerle dolu. Aynı zamanda surlar içerisinde yer alan Medina’da sanki her yol Jemaa El-Fna ismli ana meydana çıkıyor. Tabi buraya çıkana kadar daracık sokaklarında bir yandan motorlara çarpılmayayım derken bir yandan da renkli dükkanlara bakmadan edemiyorsunuz.
Souq ismi verilen çarşı alanında halı, el sanatları ya da baharat dükkanları bulunuyor. Renkli seramik tabaklar, hasır çantalar, bakır lambalar ve halılar turistlerin gözdesi ve her yer o kadar renkli ki, bunları almanın yanı sıra fotoğraflarını da çekmeden edemiyorsunuz.
Eğer Medina’da kalıyorsanız bir gününüzü bu sokakları keşfe çıkmaya ayırın. Öğle yemeğinizi baharat çarşısındaki Nomad’ın veya Cafe de France’ın terasında yiyin, ve meydandaki kafelerden birinin terasında ünlü nane çayları eşliğinde gün batımını izleyin.
Jemaa El Fna meydanı tüm kaosun buluştuğu yer. Eğer bir hayvanseverseniz ne yazık ki pek hoşunuza gitmeyecek sahneler göreceksiniz. Kucağınıza maymun verip fotoğraf çekmenizi isteyenler, flüt çalarak yine fotoğraf çekmeniz için kobra yılanlarını agresifleştirenler ve daha neler neler. Eğer fotoğraf çekecekseniz gizlice yapın çünkü eğer çektiğinizi farkederlerse arkanızdan para istemek için koşacaklardır.

2- Koutoubia Cami:
Jemaa El Fna’dan faytonların bulunduğu tarafa doğru 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan bu cami sanıyorum şehrin en uzun binası ki bu cami şehrin her yerinden görülebiliyor.
İçeriye sadece Müslümanların alındığı caminin etrafında yürüyüş yapın ve arka tarafındaki bahçesini de görmeden geçmeyin.

3- La Mamounia Oteli:
Burayı görülecek yerlere ekleme nedenim ziyaretçilerine Medina’dan tamamen farklı bir Marakeş’i yaşatması. Eğer burayı görmek istiyorsanız tek yapmanız gereken güzel kıyafetlerinizi giyerek kapıdaki güvenliğe içeride birşeyler içmek için geldiğinizi söylemeniz. Güvenlik sizi ayakkabınızdan saatinize kadar süzdükten sonra rezervasyonsuz da alabileceğini söylüyor ve içeri giriyorsunuz. Otelin arka tarafında devasa, mis kokulu bir bahçesi var ve burada birkaç kafe bulunuyor. Biz 2 naneli çay için 14 Euro verdik, sanırım hayatımızda içtiğimiz en pahalı çaydı – yine de diğer görülecek yerlere kişi başı 7 € verdiğimizi düşünürsek aslında pek de fena bir giriş ücreti sayılmaz.
1900’lerin başında otele çevrilmiş olan bu saray devlete ait ve şimdiye kadar Tom Cruise’dan Churchill’e kadar birçok ünlü ismi ağırlamış. Geceliği 500 dolar civarında olan otelde kalanlar genelde yazar, sanatçı veya ünlü.

4- Saadien’s Tombs:
Burası bizim için Bahia Palace kadar büyüleyici değildi. 1550’lerden 1600’lerin ortalarına kadar Saadianların kullanmış olduğu bu mezarlık alanı 1917 yılında keşfedilmiş ve renove edilmiş. Bünyesinde 66 adet mezar bulunduran alanın bir de bahçesi var. Giriş için kişi başı 70 Dirham verdik.

5- Bahia Palace:
Bahia Sarayı Marakeş’in en renkli yerlerinden. İçerisinde çeşitli odaların ve avluların bulunduğu bu sarayda tavanlar, renkli mozaikler ve mimari dikkat çekiyor. Eğer fotoğraf çekiyorsanız sarayda yaklaşık 2 saat kalmanız mümkün ve sanıyorum çok fazla insan olduğundan sabahın erken saatlerinde gitmekte fayda var. Buranın da girişi için 70 Dirham verdik.

6- Jardin Majorelle:
Burası Marakeş’in en renkli, en büyüleyici bahçelerinden biri. Yves Saint Laurent’in Jacques Majorelle’den satın aldıktan sonra yeniden tasarladığı bu bahçede külleri bulunuyor.
İçinde birçok çeşitte kaktüslerin ve egzotik bitkilerin bulunduğu bahçe, Marakeş’in en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Biz öğle saatlerinde gittiğimiz için kapısında uzun bir kuyruk vardı (yaklaşık 1 saat bekledik) ve bahçe girişi için 40 Dirham verdik.

Yukarıdakiler dışında eğer zamanınız varsa;
1- Biz gittiğimizde 14. yüzyılda inşa edilmiş Ali Bin Yousef Medresesi renovasyonda olduğundan kapalıydı, açık olursa mutlaka listenize ekleyin ki fotoğraflarda en az Bahia Sarayı kadar ilgi çekici görünüyor.
2- Görülmeye değer birkaç müzesi Yves Saint Laurent, Maison de la Photographie ve Berbere (Jardin Majorelle içerisinde).
3- Müze sevmiyorsanız Jardin Majorelle’den sonra şehrin yeni kısmı olan ve Zara, H&M gibi modern mağazalarının bulunduğu Gueliz’e yürüyebilirsiniz.
4- Bütün bu yerlere giderken düşündüğünüzden de fazla yorulacaksınız. Bu nedenle şehir atraksiyonundan kaçınarak restoranları da keşife çıkabilirsiniz.
5- Eğer farklı bir deneyim yaşamak isterseniz Viator sitesinden alabileceğiniz balon turu ile (kişi başı yaklaşık 200 Euro) güneş doğuşunu izleyebilirsiniz.
6- Jewish mezarlığı çok turistik olmasa da bizim için değişik bir deneyimdi. 1940lı yıllardan geçen yıla kadar mezarlık kullanılmış. Eğer yolunuz düşerse buraya da girebilirsiniz.

Marakeş’te Yeme-İçme ve Alkol:
Biz yemek için Medina’dan pek uzaklaşmak istemedik bu nedenle Medina içerisinde önereceğim restoran ve kafeler aşağıdaki gibi;
Nomad – Terasta öğle yemeği molası için mükemmel bir yer. Alkol servis edilmiyor.
Le Salama – Eğer nargile ve alkol almak isterseniz, Jemaa El-Fna’da yer alan bu teras restoranda gün boyu happy hour var. (2 bira 7 €)
Terasse des Epices – Baharat çarşısında bulunan bu teras restoranda hem barda oturup içki içebilir, hem de restoranında öğle/akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Le Foundouk – Akşam yemeği için ideal, romantik bir restoran. Hem yemekleri hem de dekorasyonu çok güzeldi ama biz gittiğimizde terası açık değildi. Eğer açıksa mutlaka terasta oturun. Alkol fiyatları biraz yüksek fakat lokal şişe şaraplar 160 Dirhemden başlıyor (2 bira fiyatı ile aynı)

Biz Marakeş’in yemeklerine hayran kalmadık fakat ünlü yemekleri tajin ve kuskusu (haşlanmış ince bulgur) mutlaka deneyin. Marakeş’e gitmişken nane çayı içmeden de olmaz ki bu da yeşil çay içerisine nane yaprakları ve şeker konularak yapılıyor.

Gece hayatı oldukça hareketli. Şık giyinerek gidebileceğiniz bazı restoran/barlar Comptoir Darna, Grand Cafe de la Poste ve Buddha Bar.
Marakeş ziyaretçileri tarafından ya çok seviliyor, ya da nefret ediliyor. Biz genel olarak Marakeş’i sevdik, otantikliği ve samimiyeti, renkleri ve havası ile belki biraz da Arap ülkelerine olan özlemimizi giderdiği için gönlümüzde ayrı bir yer edindi. Peki siz Marakeş’i ziyaret ettiniz mi?