Kaş’ta Bir İnci: Alley Prime Hotel

Kaş gün geçtikçe gelişiyor ve kalabalıklaşıyor ama tüm bunlara rağmen hala samimiyetini ve gösterişten uzaklığını koruyor. Geçen yıllarda bir çok yeni otel ve pansiyon açılmış, yaz aylarında tüm sokakları, meyhaneleri ve barları dolup taşmış olsa da şimdi, yani Eylül sonunda okulların da açılmasıyla yoğun sezon yerini eski sakinliğine bırakmış durumda. Zaten havaların serinlediği Eylül Ekim ayları Kaş ve Antalya’yı ziyaret etmek için en güzel zamanlar.

Özellikle yaz aylarında şehir merkezinin gürültüsünden kaçmak isteyenler için Çukurbağ Yarımadası harika bir alternatif haline gelmiş. Yarımada’daki sıra sıra lüks oteller ile begonviller ile çevrelenmiş havuzlu villalar Akdeniz manzaraları ve tasarımları ile birbirleriyle yarışır hale gelmiş.

Biz de 5 yıl sonra işte yeniden Kaş’tayız ve bu sefer farklı bir Kaş’ı deneyimliyoruz. Bu tatilimizde Çukurbağ Yarımadası’ndaki bu lüks otellerden birinde, Alley Prime Hotel’de konaklamaya karar verdik. Burayı seçmemizdeki en önemli etken gürültüden uzak olması ve kendine ait havuzu ve plajı olması oldu.

Çukurbağ Yarımadası’nın hemen hemen sonunda, ana karadaki Yeniköy’e bakan kıyıda yer alan ve sadece 16 odadan oluşan bu yeni otel önlü arkalı iki adet üç katlı villadan oluşuyor. Odalar loft (teras katı), junior suite ve bahçeli/jakuzili olmak üzere üç çeşit. Oda ücretleri en yüksek fiyatlıları doğal olarak suite ve jakuzili olmak üzere gecelik 800-1500 YTL arasında değişkenlik gösteriyor. Bizim kaldığımız teras katındaki loft odaların diğer odalardan farkı diğer odaların aksine balkonlarının veya bahçesinin olmamasıydı ama modern bir şekilde beyaz renklerde dekore edilmiş bu loft odaların manzarası da bir harikaydı. Zaten otelin ne tarafına bakarsanız bakın deniz adeta ayaklarınızın altında!

Alley Prime Hotel, havuz üzerindeki tahtadan yapılmış şezlongları ve beyaz yatakları ile ilk bakışta Mykonos’taki Cavo Tagoo otelini anımsatıyor. Mimarisinde de adeta Santorini’deki otellerden esinlenilmiş. Kayalıklar üzerinde yer alan bu lüks tesisin havuzu deniz suyundan besleniyor ve bunun yanı sıra havuzdan 70 basamak inerek ulaşabileceğiniz, otele ait bir de plajı da var. Plajın ne yazık ki kum ya da çakıl bir sahili yok ama zaten yarımadadaki otellerden denize başka türlü girmeniz de söz konusu değil.

Servis güzel, çalışanlar güler yüzlü. Havuz başında tüm gün açık olan barın yanı sıra gölgede oyun oynayıp kitap okuyabileceğiniz ufak bir restoran ve dinlenme alanı bulunmakta. Gün boyu oturabileceğiniz bu alanda Türkçe ve İngilizce kitaplar, Tabu, okey ve tavla gibi oyunlar da mevcut. Misafirler plaj ve havuz başındaki şezlong ve şemsiyeleri kullanabiliyor, yiyecek ve içecek servisini şemsiyelerde yer alan butona basarak isteyebiliyorlar.

Kahvaltılar havuz başındaki masalara serpme şeklinde getiriliyor. Portakal suyu taze sıkılmış ve her gün farklı çeşitte gelen ev yapımı poğaçaları leziz. Meyve, reçel, bal ve tahinin eksik olmadığı sofranıza dilediğiniz şekilde menemen veya omlet bile sipariş edebiliyorsunuz.

Yemek ve içki fiyatları gayet normal; havuz bardaki yiyecek ve içecekler Kaş merkezdeki herhangi bir restoran/bar ile hemen hemen aynı fiyatlarda. Gün içinde havuz başında dinlendikten sonra yine burada köpüklü şarap eşliğinde harika bir gün batımı manzarasına şahit olabilir, sonrasında da akşam yemeklerinizi ışıklandırılmış havuzun kenarındaki masalarda, mum ışığı eşliğinde yiyebilirsiniz. Akşam yemeği için farklı bir menü sunuluyor ve önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.

Ulaşım konusuna gelince; Lukka Exclusive, Suna Sun, Club Barbarossa’nın yan komşusu olan Alley Prime Hotel’den Kaş merkeze ulaşım taksi ile 7-8 dakika sürüyor ve 36-37 YTL civarında tutuyor. Arabanız varsa otelin ِönündeki park yerlerinin yanı sıra hemen yakındaki ücretsiz park yerini de kullanabiliyorsunuz.

Alley Prime Hotel’i Kaş’a gelecek olanlara kesinlikle tavsiye ederiz. Rezervasyon ve oda detayları için info@alleyprimehotel.com adresine email atmanız yeterli.