Malta‘da Haftasonu: Malta Seyahat Rehberi

Malta İtalya’nın güneyinde, Akdeniz’in ortasına yer alan ufak bir ada. Tarih kokan eski sokakları ve evleri ile bir zamanlar Osmanlıların ele geçirmeye çalıştığı bu ada, geçen yıllarda Game of Thrones, Gladiator ve Troy gibi dünyaca ünlü sinemaların çekimlerine ev sahipliği yapmış.

Dünya’nın en eski yapılarının yer aldığı Malta, aynı zamanda Katolik Hristiyanlar için de önemli bir yer. Ülke çapında 360’tan fazla kilise bulunuyor ve halkın çoğunluğunu Hristiyanlar oluşturuyor.

Malta’nın Tarihi:

Akdeniz’in ortasında stratejik bir konumda bulunan Malta, 1530’dan 1798’e kadar Saint John Nişanı tarafından Sicilya Krallığı’nın devleti olarak yönetildi. Rodos’un kaybedilmesinden sonra 1530 yılında İspanyol İmparator 5. Charles’ın yönetimine verilmiş olan Malta, Gozo ve Tripoli, Osmanlıların işgaliyle karşılaştı. Osmanlı İmparatorluğu, 1551 yılında Tripoli’yi ele geçirdikten sonra 1565’teki Malta’yı işgal girişiminde başarılı olamadı. Böylece adanın başkenti de 1565 yılından sonra Valletta’da kurulmaya başladı. Malta, bunu takip eden 2 yüzyıl boyunca altın çağını yaşadı ve büyük gelişimlere şahit oldu.

Malta 1798 yılında Fransız Napolyon’un, 1800’de de İngilizlerin işgaline uğradıktan sonra 1814 yılında Paris Antlaşması ile İngiliz kolonisi altına girdi. 1964 yılında bağımsızlığını ilan eden adada İngiliz kuvvetleri 31 Mart 1979 tarihine kadar varlıklarını korudularsa da Malta günümüzde bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmekte. Üstelik bu ufak ada 2004 yılından beri Avrupa Birliği’nde bulunuyor ve para birimi de Euro.

Malta’ya Ne Zaman Gidilir?

Malta tüm yıl ziyaret edilebilir ama eğer deniz tatili yapmak istiyorsanız tercih etmeniz gereken zaman Mayıs ve Eylül arası. Yaz aylarında sıcaklık 40 derecelere kadar çıkarken, kış aylarında da gün içerisinde 14 dereceye kadar düşebiliyor.

Biz Malta’ya en düşük sezonlardan biri olan Aralık ayında gittik. Soğuk bir iklimde yaşadığımızdan Aralık ayı bizim için güzel bir kaçamak oldu fakat güçlü rüzgardan dolayı ne Gozo’ya ne de diğer sahillere gidebildik.

Malta’da Görülmesi Gereken Yerler ve Ulaşım:

Malta’ya ufak bir ada diyerek geçmeyin. UNESCO Dünya Mirası yerlerden müzelere, kiliselerden plajlara kadar görülecek yerlerin sayısı oldukça fazla.

Eğer iki günlük kısa bir tatil planlıyorsanız görmeniz gereken ana yerler adanın kalbi olan Valletta, Mdina, Sliema ve 3 Cities. Valletta ve Mdina’yı bir günde, diğer ikisini de ikinci günde görmeniz mümkün.

Eğer daha fazla kalmayı planlıyorsanız Popeye Village, Blue Lagoon, Marsaxlokk, San Anton Palace, St. Peter’s Pool, Dingli Cliffs ve tabi ki Gozo ve Comino Adaları’nı da listenize eklemenizi tavsiye ederim.

Adada ulaşım otobüs, feribot veya taksilerle sağlandığından tüm yukarıdaki yerlere toplu taşıma araçlarıyla gitmeniz mümkün. Ana otobüs garı Valletta’da bulunduğundan ana çıkış yerinizi Valletta olarak ayarlamanızda fayda var.

Biz St. Julian’s tarafında kalıp hemen her yere otobüsle ulaştık. Eğer hava güzelse Sliema’dan Valletta’ya, Valletta’dan da Three Cities’e feribotla geçmenizi şiddetle tavsiye ederim. Otobüsler ile hem zaman uzuyor, hem de feribottan şahit olacağınız manzarayı kaçırmış oluyorsunuz.

Otobüs ve feribot biletlerinizi ya otobüs şoföründen ya da Tallinja isimli telefon uygulamasından satın alabiliyorsunuz. Feribotlar tek yön 1,5 Euro, çift yön 2,5 Euro iken otobüsler de genelde 1,5 Euro. Bir de unutmadan eklemeliyim; Valletta-3 Cities feribotu asansörle Upper Baraka Gardens’a çıkış ücretini de kapsıyor yani boşu boşuna yürümenize gerek yok.

Malta Havaalanı’ndan şehir merkezine ulaşım da oldukça rahat. Biz kaldığımız otel aracılığıyla taksi ayarladık ve Paceville/ St. Julian’a 20 Euro vererek ulaştık. Taksilere binmeden önce fiyatta anlaşmanızda fayda var çünkü ada genelinde taksimetre sistemi işlemiyor.

Malta’da Nerede Kalınır?

Malta’da kalacak yer seçiminiz nasıl bir tatil yapmak istediğinize bağlı. Biz bir arkadaşımdan aldığım tavsiye ile Paceville ve St. Julian’daki otellerden birinde konakladık fakat akşamları gürültülü barlarda eğlenmek pek tarzımız olmadığı için Valletta’da konaklamak bizim için daha uygun bir seçenek olacaktı.

Valletta’da konaklama:

Valletta’daki oteller genelde daha eski ve butik tarzda olsa da adanın kalbi burada atıyor. Tarihi şehrin bir ucundan diğer bir ucuna yürümek 15 dakikanızı alıyor fakat ara sokaklardaki restoran ve kafeler keşfedilmeye değer.

Valletta’da konaklamanın en önemli avantajı ulaşım kolaylığı. Şehrin merkezindeki otobüs garından ya da feribot istasyonlarından her yere ulaşmanız mümkün.

Yaz aylarında Malta’yı ziyaret ediyorsanız, Valletta plajlardan biraz uzakta kalacaktır. En iyi plajlar kuzey taraftakiler; bu nedenle yaz tatilinde konaklama için Sliema tarafındaki otelleri de düşünebilirsiniz.

Paceville / St. Julian’da konaklama:

Restoran, kafe ve barların en çok olduğu, canlı gece hayatının yaşandığı bu bölgede gecenin geç saatlerinde duyacağınız gürültüye hazırlıklı olmalısınız.

Biz en kalabalık ve canlı olan bölgenin biraz arka tarafındaki Hotel Valentina’da konakladık. Eğer siz de gece hayatının canlı olduğu bölgede ama diğerlerine nazaran daha sakin bir otelde konaklamak isterseniz bu oteli kesinlikle tavsiye ederim.

Aklınızda olsun, Paceville bölgesinin en gürültülü yerlerinde bulunan oteller Hugo Hotels, Intercontinental, Holiday Inn ve Be Hotels.

Mdina’da konaklama:

Mdina, eskiden Araplar tarafından kurulmuş ve Malta’nın sessiz şehri olarak adlandırılan yer. Eğer Rabat ve Mdina çevresini keşfetmek, oldukça sessiz bir bölgede kalmak istiyorsanız buradaki oteller düşünülebilir ama ben yine de yukarıdaki seçeneklerden birini tercih etmenizi tavsiye ederim.

Malta Yeme İçme Rehberi:

Malta’nın en ünlü yemekleri bizim peynirli böreğimize benzeyen ‘Pastizzi’, tavşan, deniz ürünleri ve ‘Gbejniet’ ismindeki Malta peyniri.

Yeme-içme çok pahalı değil ama restoran çeşitlilği oldukça fazla. Hal böyle olunca fiyat aralığı da çeşitlilik gösteriyor. Restoran tavsiyelerime gelirsek;

1) Eğer manzaralı salaş bir yer arıyorsanız; Sliema’daki Cuba

2) Ufak bir şarap evinde, set menü olarak Malta yemeklerini tadımlamak istiyorsanız; Legligin

Burada öğle yemeği için tadımlık set menü 20 Euro iken 17:30’dan sonra başlayan akşam yemeği set menüsü ise 30 Euro (içecekler hariç).

3) Akdeniz yemekleri için; Taproom

4) Sushi ve Japon yemekleri severler için; Sushi Club

Burada fiyatlar da oldukça uygun. 4 çeşit ana yemek (2 çeşit sushi, tempura ve gyoza) ve 3 bira için toplamda 36 Euro ödedik.

5) Pazar günleri alkollü brunch için; Phoenicia Hotel’in içerisindeki Phoenix Restaurant

Buradaki pazar brunchları limitsiz alkol dahil kişi başı 38 Euro.

Katar’dan Malta’ya Ulaşım:

Katar Havayolları’nın Malta’ya uçuşları olduğunu biliyor muydunuz? Haftanın dört günü, Doha’dan Malta’ya aktarmasız olarak uçabilir, adayı keşfedebilirsiniz.